🐗 Kuranda Muhammed Isminin Geçtiği Ayetler
(Flood) KURANDA NEDEN KOMODO EJDERİ GEÇMİYOR? iddia:Kuran’da ismi geçen hayvanlar sadece peygamberinizin yaşadığı bölgeye ait. Allah neden Kur’an’da penguenlerden bahsetmiyor yoksa haberi yok mu onlardan? Çoğumuzun aşina olduğu bir iddia. Tabi hızını alamayan ateist arkadaş “neden Kur’an’da klima, düdüklü tencere, tiktok videosu geçmiyor” diye de sorabilir
Kuran’ın içindeki çelişki ve mantıksal tutarsızlıklar onun tanrı katından gelen bir kitap olmadığını pekâlâ ortaya koymaktadır bundan başka bir de Kuran’da bazı yerlerde Muhammed gaf yapmıştır ve Allah değil de Muhammed’in konuştuğu bariz bir şekilde ortadadır. EN'ÂM – 114’e bakalım mesela. Diyan
uzunyıllar dini ayetlerin olduğu bu kitaplar kuran'a ilham olmuştur. yavaş yavaş oradaki öğretiler kuran'a konmuştur, uzun bir süre sonra muhammed ismi kuranda seçilmiş kişi sözcüğü yerine isim olarak kullanılmış ve artık islam dini kavramı ortaya çıkmıştır 800 ve 900 lerde. işte işin komik tarafı 600 lerde
Kurandaki Ahkam Ayetler kaç tane? Kuran hakkındaki eksiklik- değiştirme ve tahrifat iddiaları; Kuranda büyük günahların geçtiği ayetler; Kuranda ismi geçen kavimler; Kurandaki çelişki iddiaları ve cevapları; Surelerin Türkçe anlamları ve Açıklamaları.
Kuranda geçen her ismin bebeklere verilip verilmemesi gerektiği de bir başka önemli sorudur; çünkü sırf Kuranda geçtiği için verilen isimlerden bazılarının anlamları pek de olumlu değildir. Örneğin, Kuranda geçen kız isimleri arasında olduğu söylenen Sanem isminin anlamı Arapçada ‘put’ demektir.
İştebu sözcüklerin geçtiği ayetler: 1) Gerçek şu ki insanlar için ilk kurulan ev, Bekke (Mekke) de, O, kutlu ve bütün insanlar (alemler) için hidayet olan (Kâbe)dir. (Al-i İmran, 96) 2) Onlara karşı size zafer verdikten sonra, Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden ve sizin de ellerinizi onlardan çeken O'dur.
EyMuhammed Ve Al-i Muhammed Şiası!Cevşen-i kebirde geçenler Allah’ın isimleridir. Fakat Allah’ın isimleri ile sıfatları arasında yakın bir alaka vardır. Çünkü Allah’ın her bir ismi onun sıfatlarından birinden kaynaklanan ve o sıfata sahip olduğu manasına gelen bir ismidir.
Ahzab 50 “Ey Nebi! Kesinlikle biz, mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah'ın sana hediye olarak verdiğinden; sahip olduğunu, seninle birlikte hicret eden amcanın, Halanın, Dayının, Teyzenin kızlarını sana helal ettik.¹
Kuranda "Yükselme" İle İlgili Diğer Ayetler; Manevi Yükseltmenin Bildirildiği Bazı Ayetler; Allah'ın Hz. İsa (as)'ı İnkar Edenlerden Temizlemesi; Kuran'da Temizlenme Kelimesinin Geçtiği Bazı Ayetler; Kuran'da Diğer Peygamberlerin Ölümü Nasıl Anlatılı.. "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimet II. Haleke: Helak
Kuran’da gorulen çeliskiler ne gökten inmedir ve ne de din adaminin dedigi gibi “Tanri’ya göre degil, bize göredir”. Bu çeliskiler, Kuran’in yaraticisi olan Muhammed ve onun yardimcilarindan kaynaklanmaktadir. (Bilindigi gibi, Muhammed, okur-yazar degildi ve Kuran’i olustururken okur-yazar yardimcilardan faydalandi).
MuhammedAllah’ın elçisi ve Peygamberlerin sonuncusudur. 33-Ahzab Suresi 40 Muhammed Allah’ın elçisidir. 49-Fetih Suresi 29 Kuran’da “Muhammed” isminin geçtiği diğer ayette ise “Muhammed’e indirilene inanılması” yani elçilik vazifesinin sonucunda iletilen Kuran’a inanılması gerektiği söylenir:
Malikİsminin Anlamı: Razı Olunan, Razı Olunmuş; Beğenilen, Hoşa Giden Maun (Mâ’un): Erkek ismi olarak kullanılır. Maun İsminin Anlamı: Yardım, İnfak, Zekat; Kuran’ın 107. Suresi Mecit: Erkek ismi olarak kullanılır. Mecit İsminin Anlamı: Şan ve Şeref Sahibi, Şanlı ve Şerefli, Onurlu;Ulu ve Cömert; İyi Ahlaklı;
haCEzeU. İshak AS ile ilgili ayetler 18 kayıt Bakara / 133. Ayet اَمْ كُنْتُمْ شُهَدَٓاءَ اِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُۙ اِذْ قَالَ لِبَن۪يهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنْ بَعْد۪يۜ قَالُوا نَعْبُدُ اِلٰهَكَ وَاِلٰهَ اٰبَٓائِكَ اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ اِلٰهًا وَاحِدًاۚ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ Yâkub son nefesini verirken yoksa siz de orada mıydınız? O sırada Yâkub oğullarına “Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?” diye sormuş, onlar da “Sadece senin ilâhına; ataların İbrâhim, İsmâil ve İshâk’ın ilâhı olan tek Allah’a kulluk edeceğiz. Biz sadece O’na teslim olmuşuz” demişlerdi. Bakara / 136. Ayet قُولُٓوا اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَمَٓا اُنْزِلَ اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطِ وَمَٓا اُو۫تِيَ مُوسٰى وَع۪يسٰى وَمَٓا اُو۫تِيَ النَّبِيُّونَ مِنْ رَبِّهِمْۚ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْهُمْۘ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ Ey mü’minler siz de şöyle deyin “Biz Allah’a, bize indirilene; İbrâhim, İsmâil, İshâk, Yâkub ve torunlarına indirilene; yine Mûsâ’ya ve İsa’ya verilene, hülâsa Rableri tarafından bütün peygamberlere gönderilene iman ettik. Biz o peygamberler arasında hiçbir ayrım yapmayız. Biz, sadece Allah’a boyun eğen müslümanlarız.” Âl-i İmrân / 84. Ayet قُلْ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا وَمَٓا اُنْزِلَ عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطِ وَمَٓا اُو۫تِيَ مُوسٰى وَع۪يسٰى وَالنَّبِيُّونَ مِنْ رَبِّهِمْۖ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْهُمْۘ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ Rasûlüm! De ki “Biz Allah’a, bize indirilene, keza İbrâhim, İsmâil, İshâk, Yâkub ve torunlarına indirilene, yine Rableri tarafından Mûsâ’ya, İsa’ya ve bütün peygamberlere verilene iman ettik. Biz peygamberler arasında asla bir ayrım yapmayız. Biz, yalnız Allah’a teslim olmuşuzdur.” Nisâ / 163. Ayet اِنَّٓا اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ كَمَٓا اَوْحَيْنَٓا اِلٰى نُوحٍ وَالنَّبِيّ۪نَ مِنْ بَعْدِه۪ۚ وَاَوْحَيْنَٓا اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطِ وَع۪يسٰى وَاَيُّوبَ وَيُونُسَ وَهٰرُونَ وَسُلَيْمٰنَۚ وَاٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ زَبُورًاۚ Rasûlüm! Biz, Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyediyoruz. Nitekim İbrâhim’e, İsmâil’e, İshâk’a, Yâkub’a onun soyundan gelen peygamberlere, İsa’ya, Eyyûb’e, Yûnus’a Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyetmiştik. Dâvûd’a da Zebûr’u verdik. Hûd / 71. Ayet وَامْرَاَتُهُ قَٓائِمَةٌ فَضَحِكَتْ فَبَشَّرْنَاهَا بِاِسْحٰقَۙ وَمِنْ وَرَٓاءِ اِسْحٰقَ يَعْقُوبَ Bu sırada İbrâhim’in karısı ayakta durmuş, onları dinliyordu. Meleklerin sözünü duyunca güldü; biz de ona İshâk’ı, İshâk’ın ardından da torunu Yâkub’u müjdeledik. Yusuf / 6. Ayet وَكَذٰلِكَ يَجْتَب۪يكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِنْ تَأْو۪يلِ الْاَحَاد۪يثِ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَعَلٰٓى اٰلِ يَعْقُوبَ كَمَٓا اَتَمَّهَا عَلٰٓى اَبَوَيْكَ مِنْ قَبْلُ اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْحٰقَۜ اِنَّ رَبَّكَ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ۟ “Böylece Rabbin seni seçecek, sana rüyâların tâbirini, eşyâ ve hâdiselerin yorumunu öğretecek ve daha önce ataların İbrâhim ve İshâk’a nimetini tamamladığı gibi, sana ve Yâkub ailesine de nimetini tamamlayacaktır. Şüphesiz ki Rabbin, her şeyi hakkiyle bilen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır.” Yusuf / 38. Ayet وَاتَّبَعْتُ مِلَّةَ اٰبَٓاء۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَۜ مَا كَانَ لَنَٓا اَنْ نُشْرِكَ بِاللّٰهِ مِنْ شَيْءٍۜ ذٰلِكَ مِنْ فَضْلِ اللّٰهِ عَلَيْنَا وَعَلَى النَّاسِ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ “Ben dâimâ atalarım İbrâhim, İshâk ve Yâkub’un dînine uydum. Bizim asla hiçbir şeyi Allah’a ortak koşma hakkımız yoktur. Bu dupduru tevhid inancı, bize ve bütün insanlara Allah’ın bir lutfudur. Ne var ki, insanların çoğu şükretmez.” İbrahim / 39. Ayet اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي وَهَبَ ل۪ي عَلَى الْكِبَرِ اِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَۜ اِنَّ رَبّ۪ي لَسَم۪يعُ الدُّعَٓاءِ “Şu ihtiyarlık çağımda bana İsmâil’i ve İshâk’ı lutfeden Allah’a hamdolsun! Elbette Rabbim, duaları hakkiyle işitendir.” Meryem / 40. Ayet اِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْاَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَاِلَيْنَا يُرْجَعُونَ۟ Hiç şüphesiz, yeryüzüne ve orada bulunan herkese sonunda biz, elbette biz vâris olacağız. Onların hepsi neticede bizim huzurumuza getirileceklerdir. Enbiyâ / 72. Ayet وَوَهَبْنَا لَهُٓ اِسْحٰقَۜ وَيَعْقُوبَ نَافِلَةًۜ وَكُلًّا جَعَلْنَا صَالِح۪ينَ İbrâhim’e İshâk’ı lutfettik, ayrıca torun olarak da İshâk’ın oğlu Yâkub’u ihsân ettik. Her birini dürüst, erdemli ve ıslaha yönelik işler yapan kimseler kıldık. Ankebût / 22. Ayet وَمَٓا اَنْتُمْ بِمُعْجِز۪ينَ فِي الْاَرْضِ وَلَا فِي السَّمَٓاءِۘ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ۟ Hem siz, yerin derinliklerine de girseniz, göğün enginliklerine de çıksanız Allah’ın elinden ve hakkınızda vereceği hükmünden kurtulamazsınız. Zâten sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz ne de bir yardımcınız vardır. Sâffât / 112. Ayet وَبَشَّرْنَاهُ بِاِسْحٰقَ نَبِيًّا مِنَ الصَّالِح۪ينَ Biz ona, sâlihlere dâhil bir peygamber olacak bir başka evlâdı, İshâk’ı müjdeledik. Bakara / 140. Ayet اَمْ تَقُولُونَ اِنَّ اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطَ كَانُوا هُودًا اَوْ نَصَارٰىۜ قُلْ ءَاَنْتُمْ اَعْلَمُ اَمِ اللّٰهُۜ وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَتَمَ شَهَادَةً عِنْدَهُ مِنَ اللّٰهِۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ Yoksa siz İbrâhim, İsmâil, İshak, Yâkub ve torunların yahudi veya hristiyan olduğunu mu söylüyorsunuz? De ki “Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” Allah’ın kendisine bildirdiği bir gerçeği söylemeyip gizleyenden daha zâlim kim olabilir? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir. En'âm / 84. Ayet وَوَهَبْنَا لَهُٓ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَۜ كُلًّا هَدَيْنَاۚ وَنُوحًا هَدَيْنَا مِنْ قَبْلُ وَمِنْ ذُرِّيَّتِه۪ دَاوُ۫دَ وَسُلَيْمٰنَ وَاَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسٰى وَهٰرُونَۜ وَكَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَۙ Biz ona İshâk’ı ve torunu Yâkub’u ihsân ettik. Her birini doğru yola erdirdik. Daha önce Nûh’u ve zürriyetinden Dâvûd’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da doğru yola erdirmiştik. Biz, iyilik ve ihsân sahiplerini böyle mükâfatlandırırız. Meryem / 49. Ayet فَلَمَّا اعْتَزَلَهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۙ وَهَبْنَا لَهُٓ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَۜ وَكُلًّا جَعَلْنَا نَبِيًّا İbrâhim, onlardan ve onların Allah’ı bırakıp taptıklarından uzaklaşınca, ona İshâk’ı ve Yâkub’u armağan ettik; her birini de peygamber yaptık. Ankebût / 27. Ayet وَوَهَبْنَا لَهُٓ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَجَعَلْنَا ف۪ي ذُرِّيَّتِهِ النُّبُوَّةَ وَالْكِتَابَ وَاٰتَيْنَاهُ اَجْرَهُ فِي الدُّنْيَاۚ وَاِنَّهُ فِي الْاٰخِرَةِ لَمِنَ الصَّالِح۪ينَ Biz ona İshâk ve Yâkub’u lutfettik. Peygamberliği ve kitap indirmeyi onun neslinden gelenler arasında devam ettirdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Muhakkak ki o, âhirette de sâlihler arasında olacaktır. Sâffât / 113. Ayet وَبَارَكْنَا عَلَيْهِ وَعَلٰٓى اِسْحٰقَۜ وَمِنْ ذُرِّيَّتِهِمَا مُحْسِنٌ وَظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ مُب۪ينٌ۟ Hem önceki çocuğa, hem İshâk’a feyiz ve bereketler bahşettik. Ama her ikisinin neslinden Allah’a iyi kulluk edenler bulunduğu gibi, kendisine açıkça zulmedenler de vardır. Sâd / 45. Ayet وَاذْكُرْ عِبَادَنَٓا اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ اُو۬لِي الْاَيْد۪ي وَالْاَبْصَارِ Rasûlüm! Kuvvet, sağlam bir irade, derin bir görüş ve anlayış sahibi kullarımız İbrâhim, İshâk ve Yâkub’u da hatırla.
Güzel Kurani kerimimizde geçen kıyamet ile ilgili ayetler. Kuranda geçen kıyamet ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte. Kuranda kıyamet ile alakali tahmini 100 ayet geçiyor 285 - Sonra sizler öyle kimselersiniz ki, kendilerinizi öldürüyorsunuz ve sizden olan bir grubu diyarlarından çıkarıyorsunuz, onlar aleyhinde kötülük ve düşmanlık güdüyor ve bu konuda birleşip birbirinize arka çıkıyorsunuz, şayet size esir olarak gelirlerse fidyeleşmeye kalkıyorsunuz. Halbuki yurtlarından çıkarılmaları size haram kılınmış idi. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar, netice olarak dünya hayatında perişanlıktan başka ne kazanırlar, kıyamet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. 2113 - Yahudiler dediler ki, "Hıristiyanlar birşey üzerinde değiller", Hristiyanlar da "Yahudiler bir şey üzerinde değiller" dediler. Oysa hepsi de kitabı okuyorlar. Hiçbir bilgisi olmayanlar da öyle onların dedikleri gibi dediler. İşte bundan dolayı Allah, ihtilafa düştükleri bu gibi şeylerde, kıyamet günü aralarında hüküm verecektir. 2174 - Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de bununla biraz para alanlar gerçekten karınları dolusu ateşten başka birşey yemezler. Kıyamet günü Allah onlara ne söz söyler, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara sadece acı veren bir azab vardır. 2212 - Dünya hayatı, inkar edenler için bezendi. Onlar, iman edenlerle eğleniyorlar. Halbuki takva sahibi olan o müminler, kıyamet günü onların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir. 355 - O zaman Allah şöyle dedi "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim". 377 - Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azab vardır. 3161 - Hiçbir peygambere ganimet malını gizlemesi devlet-millet malını aşırması yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, onlar haksızlığa da uğramazlar. 3180 - Allah'ın, kendilerine lütfundan verdiği nimetlere karşı cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır o, kendileri için şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'a aittir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 3185 - Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir. 3194 - "Rabbimiz! bize peygamberlerine vaad ettiğini ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Muhakkak sen verdiğin sözden dönmezsin". 487 - Kendinden başka ilâh olmayan Allah, sizi kıyamet gününde mutlaka biraraya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir? 4109 - Haydi siz dünya hayatında onları savunuverdiniz diyelim. Peki kıyamet gününde Allah'ın huzurunda onları kim savunacaktır? Yahut onlara kim vekil olacaktır? 4141 - Onlar sizi gözetleyip dururlar. Eğer Allah tarafından size bir zafer nasip olursa "Biz sizinle beraber değil miydik?" derler. Şayet kâfirlerin zaferden bir payı olursa Bu defa da onlara "Size üstünlük sağlayarak sizi müminlerden korumadık mı?" derler. Allah, kıyamet gününde aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir. 4159 - Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölmeden önce ona İsa'ya iman etmiş olmasın. Kıyamet gününde o, onlara şahitlik edecektir. 514 - "Biz hıristiyanız" diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılan şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Biz de onların arasına, kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık soktuk. Allah, ne yapmış olduklarını onlara - elbette haber verecektir. 536 - Bütün yeryüzündekiler ve bir o kadarı daha inkâr edenlerin olsa, bunlar kıyamet gününün azabından kurtulmak için hepsini fidye olarak verseler yine onlardan kabul edilmez. Onlar için can yakıcı bir azap vardır. 564 - Yahudiler, "Allah'ın eli çok sıkıdır" dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozğunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez. 612 - De ki "Göklerde ve yerde olanlar kimindir?" "Allah'ındır" de. O, rahmet etmeyi kendi nefsine yazmıştır. Sizi, varlığında asla şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır. Ama kendilerini zarara sokanlar inanmazlar. 732 - De ki "Allah'ın kulları için çıkardığı zinetleri ve tertemiz rızıkları kim haram kılmış?" De ki "Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir, kıyamet gününde de yalnız onlara mahsustur". İşte böylece biz âyetleri bilen bir topluluğa uzun uzun açıklıyoruz. 7167 - O Vakit Rabbin işte şu ahdi ilan edip bildirdi ki Kıyamet gününe kadar onlara en kötü muameleyi yapacak olan kimseleri başlarına gönderecektir. Muhakkak ki, Rabbin hızla cezalandırandır ve yine muhakkak ki O, çok affedici, çok merhametlidir. 7172 - Bir de Rabbin, Âdemoğullarından, bellerindeki zürriyetlerini alıp da onları kendi nefislerine şahit tutarak Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" dediği vakit, "pekâlâ Rabbimizsin, şahidiz" dediler. Bunu kıyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu." demeyesiniz diye yapmıştık. 1060 - Allah'a yalanı iftira edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmuştur, lâkin insanların çoğu şükretmezler. 1160 - Hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde bir lânetle izlendiler. Bilin ki, Âd kavmi, gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilin ki, Hud'un kavmi olan Âd, defolup gittiler. 1198 - Kıyamet günü, kavminin önüne düşer. Artık o bunları ateşe götürmüştür. O varılan yer, ne kötü bir yerdir. 1199 - Hem burada, hem de kıyamet gününde lanetle izlendiler. Onlara verilen bu karşı destek ne fena bir destektir! 12107 - Yoksa bunlar Allah'ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın başlarına kıyametin kopuvermesinden güven içinde midirler? 1625 - Bunu söylemelerinin sebebi şu Kıyamet günü, kendi günahlarını tam olarak yüklendikten başka, bilgisizlikleri yüzünden saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri günah ne kötüdür! 1627 - Sonra kıyamet günü Allah, O kâfirleri rezil rüsvay edecek ve diyecek ki "Hani uğrunda müminlere karşı düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?" Kendilerine ilim verilmiş olanlar "Şüphesiz bugünün rezilliği ve kötülüğü kâfirleredir." diyeceklerdir. 16124 - Cumartesi günü avlanmamak, ancak onda ihtilafa düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin onların ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında kıyamet günü, aralarında elbette hükmünü verecektir. 1713 - Her insanın amel defterini boynuna doladık, kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çıkarırız. 1758 - Hiç bir şehir halkı yoktur ki, kıyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut şiddetli bir azab ile azablandırmayalım. Bu, Kitap'ta Levh-i Mahfuzda yazılıdır. 1762 - Yine İblis dedi ki "Şu benden üstün kıldığını gördün mü? Yemin ederim ki, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen, pek azı hariç, onun zürriyetini kendi buyruğum altına alacağım." 1797 - Allah kime hidayet verirse, o doğru yoldadır. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artık bunlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı bulamazsın. Ve biz, o kâfirleri kıyamet günü kör, dilsiz ve sağır oldukları halde, yüzleri üstü sürünerek haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir; ateşi dindikçe onun ateşini artırırız. 1821 - Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve kıyamet gününden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için, öylece şehir halkına buldurduk. Onları mağarada bulanlar, aralarında durumlarını tartışıyorlardı. Dediler ki "Üstlerine bir bina kilise yapın. Bununla beraber Rableri, onları daha iyi bilir." Sözlerinde üstün gelen müminler "Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacağız." dediler. 1836 - "Kıyametin kopacağını da zannetmem. Şayet Rabbimin huzuruna götürürlürsem, muhakkak orada bundan daha hayırlı bir sonuç bulurum". 18105 - İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız. 1975 - Onlara de ki "Kim sapıklık içinde ise, Rahmân ona mal ve evlatça ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet kendilerine vaad edilen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artık bilecekler kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış. 1995 - Kıyamet günü onların herbiri Allah'ın huzuruna tek başına çıkacaktır. 2015 - Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini gizli tutuyorum ki, herkes yaptığının karşılığını görsün. 20100 - Kim ondan yüz çevirirse, şüphesiz o, kıyamet günü bir günah yüklenecektir. 20101 - Devamlı o azabın altında kalacaklar. Kıyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür! 20124 - Her kim de benim zikrimden Kur'ân'dan yüz çevirirse, bilsin ki ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz. 2147 - Biz kıyamet günü için doğru teraziler kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan amel, bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir tartıya koyarız.. Hesap görenler olarak da biz kâfiyiz. 2149 - Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kıyamet saatinden de titrerler. 221 - Ey İnsanlar! Rabbinizden sakının; şüphesiz o kıyamet gününün sarsıntısı çok büyük bir şeydir. 227 - Kıyamet ise şüphesiz gelecek ve muhakkak ki Allah bütün kabirlerde olan kimseleri tekrar diriltecektir. 229 - Allah yolundan şaşırtmak saptırmak için büyüklük taslayarak tartışır. Dünyada ona bir rezillik vardır. Kıyamet gününde ise ona cehennem azabını tattıracağız 2217 - Şüphesiz o iman edenler, yahudi olanlar, sabiîler yıldıza tapanlar, hıristiyanlar, ateşe tapanlar ve Allah'a eş koşanlar yok mu? Allah, kıyamet günü bunların arasını şüphesiz ayıracaktır. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla görüp bilendir. 2255 - İnkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm kısır bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. 2269 - Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında kıyamet günü Allah aranızda hükmünü verecektir. 2316 - Sonra da siz, şüphesiz, kıyamet gününde tekrar diriltileceksiniz. 2511 - Fakat onlar o saati kıyameti de yalanladılar. Biz ise o saati yalanlayanlara çılgın alevli bir ateş hazırladık. 2569 - Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır. 2841 - Onları ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet günü onlar yardım görmeyeceklerdir. 2842 - Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır. 2861 - Şu halde, kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz, ardından ona kavuşan kimse, sırf dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet gününde azab için huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi midir? 2871 - Resulüm! De ki "Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi tâ kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka size ışık getirecek tanrı kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz?" 2872 - De ki "Haber verin bakayım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâlâ görmeyecek misiniz?" 2913 - Fakat gerçek şu ki elbette kendi yüklerini, kendi yükleriyle birlikte nice yükleri başkalarını saptırmanın vebalini taşıyacaklar ve uydurup durdukları şeylerden kıyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir. 2925 - İbrahim onlara dedi ki "Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü geldiğinde ise, kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacağınız yer cehennemdir. Ve hiç yardımcınız da yoktur." 3012 - Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler. 3014 - Kıyamet saatinin gelip çattığı gün varya, o gün inananlarla inanmayanlar ayrılırlar. 3055 - Kıyamet kopacağı gün günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler. Onlar önceden de böyle haktan çevriliyorlardı. 3134 - Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa erkek veya dişi oluşunu, renk ve özelliklerini O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır. 3225 - Şimdi ihtilafa düştükleri şeyler hakkında şüphesiz ki Rabbin kıyamet günü aralarında ayırıcı hükmü verecektir. 3363 - İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." 343 - İnkâr edenler "Bize o kıyamet saati gelmez." dediler. De ki "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbim hakkı için kıyamet size mutlaka gelecektir. O'nun ilminden göklerde ve yerde zerre kadar bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa, hepsi muhakkak açık bir kitaptadır." 3514 - Kendilerine dua ederseniz duanızı işitmezler. İşitseler bile size cevabını veremezler. Kıyamet günü de kendilerini Allah'a ortak koştuğunuzu inkâr ederler. Sana her şeyden haberdar olan Allah gibi bir haber veren olmaz. 3915 - "Siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun." De ki "Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan edenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur." 3924 - O halde kıyamet günü zalimlere "Tadın bakalım kazanıp durduklarınızı!" denilirken, o kötü azabdan yüzü ile korunacak kimse ne olur?1 3931 - Sonra siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olacaksınız. 3947 - Eğer bütün yeryüzündekiler ve bir o kadarı da beraber o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet günü azabın kötülüğünden kurtulmak için onu mutlaka feda ederlerdi. Ancak ne var ki, hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılır. 3960 - Hem o kıyamet günü görürsün ki, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzleri kararmıştır. Kibirlenenlerin yeri cehennem değil mi? 3967 - Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler de kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir. 4032 - "Ey kavmim! Ben size gelecek o çağrışma gününden kıyamet gününden korkuyorum." 4046 - Onlar, sabah akşam ateşe arzolunurlar. Kıyamet kopacağı gün de "Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!" denilecektir. 4059 - Herhalde o saat kıyamet muhakkak gelecektir. Onda şüphe yok. Fakat insanların çoğu inanmazlar. 4140 - Â yetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp inkâra sapanlar bize gizli kalmazlar. O halde ateşe atılacak olan mı daha hayırlıdır, yoksa kıyamet günü güven içinde gelecek olan mı? İstediğinizi yapın. Şüphesiz ki Allah, yaptığınız şeyleri hakkıyla görür. 4147 - Kıyamet zamanını bilmek ancak Allah'a havale edilir. Onun bilgisi dışında hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara "Bana koştuğunuz ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, onlar "Senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz." derler. 4150 - Andolsun ki kendisine dokunan bir zarardan sonra, biz ona tarafımızdan bir rahmet tattırsak, O "Bu benim hakkımdır, kıyametin kopacağını da sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile mutlaka O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır" der. Biz o inkâr edenlere yaptıkları şeyleri mutlaka haber vereceğiz ve onlara ağır bir azap tattıracağız. 4217 - Bu kitabı ve ölçüyü hakla indiren Allah'tır. Ne bilirsin, belki de kıyamet saati yakındır! 4218 - O'na inanmayanlar kıyametin çabuk gelmesini istiyorlar. İnananlar ise O'ndan korkarlar ve O'nun hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet saati hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler. 4245 - Sen, onların aşağılıktan dolayı başları öne eğilmiş, göz ucuyla gizli gizli etrafa bakarlarken ateşe sunulduklarını görürsün, iman edenler de "Gerçekten zarara uğrayanlar hem kendilerine hem de ailelerine kıyamet günü yazık etmiş olan kimselerdir." diyeceklerdir. İyi bilin ki zalimler devamlı bir azap içerisindedirler. 4361 - Gerçekten o, İsâ'nın yere inişi kıyâmetin yaklaştığını gösteren bir bilgidir. Sakın kıyâmet hakkında şüpheye düşmeyip, bana uyun, bu doğru yoldur. 4366 - Onlar kendileri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başlarına gelmesini mi bekliyorlar? 4385 - Göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah'ın şanı yücedir. Kıyâmet saatinin bilgisi de yalnız onun yanındadır. Siz sadece O'na döndürüleceksiniz. 4517 - Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düşmüşlerdi. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyâmet günü aralarında hükmedecektir. 4526 - Ey Muhammed! De ki "Allah sizi diriltir. Sonra sizi o öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde diriltip bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler. 4527 - Göklerin ve yerin mülkü sadece Allah'ındır. Kıyâmetin kapacağı gün varya, işte o gün batıla sapanlar hep hüsrana düşecekler. 4532 - Allah'ın vaadi gerçektir. "O kıyâmetin geleceğinde şüphe yoktur." denildiğinde "Kıyamet nedir bilmiyoruz." Yalnız bir zandan ibârettir sanıyoruz. Fakat bu hususta kesin bir bilgimiz yok." derdiniz. 465 - Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine hiç bir cevap veremeyecek olan putlara dua eden kimseden daha sapık kim olabilir? Oysa taptıkları şeylerin, onların yalvarışlarından haberleri bile yoktur. 4718 - Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelivermesine mi bakıyorlar? Şüphesiz onun alametleri gelmiştir. Artık kıyamet kendilerine gelip çatınca anlamaları neye yarar? 561 - Olacak vak'a olduğu zaman 587 - Göklerde ve yerde olanları, Allah'ın bildiğini görmüyor musunuz? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir. 603 - Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görendir. 6839 - Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var? 6915 - İşte o gün olacak olur. 756 - O kıyamet günü ne zaman? diye sorar. 7942 - Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. 881 - O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?
isra isminin anlamı nedir Yazıda Ne Var?1 İsra İsminin Anlamı Nedir? İsra İsminin Özellikleri Nedir? İsra İsmi Kuran’ da Geçiyor Mu? Peki İsra İsmi Türkiye’de Kaç Kişi de Var? İsra İsminin Kuranda Geçtiği Ayet ve Anlamı Sayfamız İçeriği İsra İsminin Anlamı Nedir? Kuran-ı Kerimde Geçiyor Mu? Türkiye de Kaç Kişi de Var? İsra isminin Kuranda Geçtiği Ayet ve Anlamı, İsra isminin ebced değeri, zikir sayısı, esması hakkında bilgiler Eşinizle Tanıştığınızı Nasıl AnlarsınızKolombiya’da En Çok Dinlenen Şarkı ListesiSaç Tarakları Nasıl Temizlenir? Son zamanlarda anne ve baba adayları yeni doğacak çocuklarına güzel bir isim koymak için arama motorlarında araştırma yapıyor. Bu yazımızda “İsra İsmi” ile ilgili merak ettiğiniz ne varsa sizler için araştırdık. Peki isra ismi Kuranda geçiyor mu, isra ismi ne demek işte ayrıntılar… İsra İsminin Anlamı Nedir? İsra Anlamı Geçmek, gitmek, geceleyin yürümek anlamına gelir. Arapça kökenli bir isimdir. Sözlük manası “gece yürütmek” demektir. Efendimiz Hz. Muhammed’in bir gece Allah tarafından Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya normal bir insanın yapamayacağı kadar hızlı bir şekilde götürülmesi hadisesine “İsra” denir. Bu konuda Allah Kur’an-ı Kerim’inde bizleri açıkça bilgilendirmiştir. Yüce kitabımızın 17. Sûresinin ismi İsra’dır. Cebrail Hz. Muhammed Burak isimli bir binekle Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürmüş, oradan da birlikte semalara yükselmişlerdir. Peygamber, Sidretü’l-Münteha’ya ulaşmış ve Miraç mucizesi vuku bulmuştur. İsra İsminin Özellikleri Nedir? İyi bir gözlemcidirler. Modacı ve yazar olabilirler. Biraz sabırsızdırlar, bazı konularda çok acele ederler. Merhametli ve düşünceli insanlardır. Sanatsal yetenekleri çok fazladır. Zorlukları severler ve her zorluğu aşma kabiliyetleri vardır. Hisleri çok kuvvetlidir. Bazen hisleri yüzünden hayal kırıklıkları yaşayabilirler. İç dünyaları çok derin olur ve olayları derinlemesine düşünürler. İş ahlakları oldukça yüksektir. Tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Liderlik vasıfları doğuştan gelir. Kendine has düşünceleri vardır. Sorumluluk ve görev almaktan kaçınmazlar. Cesur olurlar. Ancak cesurluğunu kontrol altına almakta güçlük çekerler. İsra İsmi Kuran’ da Geçiyor Mu? İsra ismi Arapça kökenli bir kız ismidir. Son zamanlarda en popüler isimlerden olan isra ismi Kuran-ı Kerimde sure ismi olarak geçmektedir. Bu sure isra suresidir. İsra suresi Kuran-ı Kerim’in 17. Suresidir ve 111 ayetten oluşmaktadır. Kasas sûresinden sonra, Yunus suresinden önce Mekke döneminde nüzul olmuştur. Surenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir. İsra isminin anlamı nedir yazımız devam ediyor. Peki İsra İsmi Türkiye’de Kaç Kişi de Var? Türkiye’ de kimlik kartındaki isim kısmında İsra yazan toplam 2088 kişi bulunmaktadır. Ülkemizde en beğenilen kız isimleri arasında 961. Sıradadır. En popüler isimler listesinde de 2104. Sırada yer almaktadır. Kızlı ve erkekli karışık liste. Son bir yıl içerisinde yeni doğan toplam 12 bebeğe “İsra” adı verilmiştir. İsra İsminin Kuranda Geçtiği Ayet ve Anlamı Arapça سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ Türkçe Anlamı Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. i̇sra i̇sminin özellikleri İsra İsminin Ebced Değeri Kaçtır? İsra isminin ebced değeri 262’dir. İsra isminin Esması Nedir? İsra İsminin Esması Er-Rahim’dir. İsra İsminin Zikir Sayısı Kaçtır? İsra ismini Zikir Sayısı 258’ tir. 1 Mutlu 1 Üzgün 0 Sinirli 0 Şaşırmış 1 Virüslü İsra İsminin Anlamı Nedir, Kuranı Kerimde Geçiyor Mu?
Peygamber Efendimiz asm'in Muhammed ve Ahmed ismi Kur'an-ı Kerim'de beş defa geçmektedir Dört defa “Muhammed” olarak, bir defa da “Ahmed” olarak. Muhammed olarak Al-i İmran Suresi, 144; Ahzab Suresi, 40; Muhammed Suresi, 2; Fetih Suresi, 29; Ahmed olarak da Saf Suresi, 6. ayette 1, 2018Peygamber efendimizin ismi hangi surede geçiyor?Peygamber efendimiz değerli ismi Muhammed, Kuran'ı Kerim'de dört defa geçmektedir. Muhammed olarak; Ali İmran Suresi 144. ayet, Ahzab Suresi 40. ayet, Muhammed Suresi 2. ayet, Fetih Suresi 29. ayette Kuran'ı Kerim'de Efendimizin isimleri nedir?Muhammed'in hadislerde geçen isimleri Nakkaş, Muhammed'den nakletmiştir "Benim Kur'an'da yedi ismim vardır Muhammed, Ahmed, Yasîn, Tâhâ, El-Müddesir, El-Müzemmil ve Abdullah." Cübeyr b. Mut'im'in rivayet ettiği hadiste ise altıdır "Muhammed, Ahmed, Hatim, Akıb, Haşır, Mahi."Kuranda Peygamber geçiyor mu?Kuran'ı Kerim'de 25 peygamberin adı geçer. Dinimize göre ilk peygamber Hz. Adem, son peygamber ise Hz. Muhammed' hangi surede geçiyor?Ahmet ismi Peygamber Efendimizin isimlerinden biri olarak Kur'an'da geçmektedir. Saf Suresinin 6. ayetinde yer Efendimiz kuranda kaç yerde geçiyor?Kur'an-ı Kerim'de, “Muhammed” ismi dört yerde, “Ahmed” ismi bir yerde geçmektedir. Peygamber Efendimiz asm'in Muhammed ve Ahmed ismi Kur'an-ı Kerim'de beş defa geçmektedir Dört defa “Muhammed” olarak, bir defa da “Ahmed” isimleri kaç tane?Muhammed'in Hadislerde ve Semavi kitaplarda 235 ismi ve 4 künyesi bulunuyor. Tümünün toplamı 337 yapıyor ki kendisi de 340 küsur ifadesini kullanmıştır. Kuran'ı Kerim'de dört yerde Muhammed adı geçerken, Ahmed ismi sadece Saff surasi altıncı ayetinde Hz İsa'nın sözünü hikaye ederken Efendimizin tam adı nedir?Tam adı "Ebû'l-Kâsım Muhammed ibn-i ʿAbd Allâh ibn-i ʿAbd'ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i ʿAbd Menâf El Kureyşî" Arapça محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي ya da daha kısa olan "Ebû'l-Kâsım Muhammed bin ʿAbd Allâh bin ʿAbd'ûl-Muttâlib El Hâşimî" olarak geçer.
Meal Fihrist A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Güzel Kurani kerimimizde geçen muhammed`in as... ile ilgili ayetler. Kuranda geçen muhammed`in as... ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte. Kuranda muhammed`in as... ile alakali tahmini 39 ayet geçiyor 2119 - Şüphe yok ki, Biz seni hak ile rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik. Sen, o cehennemliklerden sorumlu değilsin. 2252 - İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Şüphesiz ki sen o gönderilen resullerdensin. 4105 - Biz sana Kitab Kur'ânı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği şekilde hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma! 567 - Ey şanlı Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O'nun peygamberlik görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirler toplumunu doğru yola iletmez. 614 - De ki "Gökleri ve yeri yoktan var eden, besleyen, fakat kendisi beslenmeyen Allah'tan başka dost mu tutayım?" "Ben İslâm olanların ilki olmakla emrolundum" de ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma. 648 - Biz peygamberleri, ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. 7158 - De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'ın resulüyüm. O Allah ki, göklerin ve yerin bütün mülkü O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öldüren de, dirilten de O'dur. Bundan dolayı gelin, Allah'a ve resulüne iman edin. Allah'a ve Allah'ın bütün kelâmlarına iman etmiş bulunan o ümmî peygambere, evet ona uyun ki, hidayete erebilesiniz. 112 - Şöyle ki Allah'dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O'nun tarafından müjde vermek ve uyarmak için gönderilmiş gerçek bir peygamberim. 137 - O kâfirler "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. Sen bir uyarıcıdan başka bir şey değilsin ve her kavim için bir hidayetçi vardır. 1689 - Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şahit getireceğiz. Bu kitabı da, her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynağı ve bir müjdeleyici olarak indirdik. 1754 - Rabbiniz sizi çok daha iyi bilir. Dilerse tevbeniz sebebiyle size merhamet eder, dilerse azab eder. Seni de onların üzerine vekil göndermedik. 18110 - De ki "Ben de sizin gibi ancak bir beşerim. Ne var ki, bana ilâhınızın ancak bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse iyi amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadete hiç kimseyi ortak etmesin." 21107 - Ey Muhammed! biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. 2249 - Habîbim! De ki "Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım." 2556 - Halbuki biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. 2791 - De ki "Ben ancak her şeyin sahibi olan ve burayı kutlu kılan bu şehrin Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Yine bana müslümanlardan olmam emredildi." 2792 - "Ve Kur'ân'ı okumam emredildi." Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki "Ben sadece uyarıcılardanım." 3340 - Muhammed, sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Ama Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkiyle bilendir. 3345 - Ey peygamber! Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı olarak gönderdik. 3346 - Ve hem de izniyle Allah'a bir davetçi ve nurlar saçan bir kandil olarak gönderdik. 3347 - Müminlere müjdele! Onlara Allah'tan bir mükafat vardır... 3428 - Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. 3524 - Muhakkak ki biz seni hak ile hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içlerinde bir uyarıcı geçmiş olmasın. 362 - Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi 363 - Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi 364 - Dosdoğru bir yol üzerindesin. 365 - Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği Kur'ân ile korkutasın. 366 - Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği Kur'ân ile korkutasın. 3669 - Biz ona şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da... O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır. 3865 - De ki "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim. O tek ve kahredici olan Allah'tan başka tanrı da yoktur." 3866 - "O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır." 3867 - De ki "Bu, bir büyük haberdir." 3868 - "Siz ondan yüz çeviriyorsunuz." 3869 - "Münakaşa ederlerken, benim melekler yüksek topluluğuna ait ne bilgim olabilirdi?" 3870 - "Ancak ben açıktan açığa korkutmakla görevli olduğum için o bilgi bana vahyediliyor." 426 - Allah'tan başka dostlar edinenlere gelince, Allah onların üzerinde devamlı bir gözetleyicidir. Ama sen onların üzerinde bir vekil değilsin. 469 - Ey Muhammed! De ki "Ben Peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. 488 - Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. 489 - Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.
kuranda muhammed isminin geçtiği ayetler