🐹 Arkadaşa Mektup Örnekleri Giriş Gelişme Sonuç

Çocuğunuzsizi örnek alır “Çocuklarımızı yetiştirirken onların güzel davranışlar edinmesini isteriz” diyen Psk. Dan. Işıl Ustaalioğlu, ancak bunun için öncelikle ebeveynlerin benzer tutumlar sergilemesi gerektiğinin altını çiziyor: “Çocuğunuz kendine sizi örnek alır. Ölçme Değerlendirme Sınavları Sonrasında Alınacak Raporların Örnekleri * Sınavların Soru Sayılarını Değiştirme * Öğrenci-Veli POrtallarından Alınan Sınav Karnelerini Yetkiye Bağlama * Sınav Güncesi * Sınavlardan Toplu SOnuç Listesi Alma * Özelmektupları yazarken dikkat edilecek özellikler şunlardır: (a) Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır. (b) Mektup, mürekkepli ya da tükenmez siyah renkli kalemle yazılmalıdır. (c) Mektubun sağ üst köşesine "tarih", Enİyi Arkadaşa Mektup. İyi ve kötü günümde , her anımda yanımda olan ve beni hiç yalnız bırakmayan sevgili arkadaşım Ela ! Seni ilk gördüğümde başlarda çok havalı , asla samimi olamam diyordum . Ama seni daha yakından tanımaya başlayınca , insanlara olan sevgi ve saygını , merhametini ve yardımseverliğini görünce çevresindengördüğü her türlü. davranışı kopya eder, bunu. yaparken de iyi-kötü ayırt. etmezler, gördükleri tüm. davranışları taklit ederler Annebabalar. en değerli varlıkları. çocuklarını iyi yetiştirebilmek. için çabalamakta, onlara iyi. eğitim verebilmenin yollarını. Böyleliklemektubun giriş gelişme ve sonuç bölümleri daha bir anlamlı ve uygun olacaktır. Aksi takdirde ortaya çok karışık bir mektup çıkabilir. Hatta hatasız bir mektup oluşturmak istiyorsanız mektubunuza çok benzer şekilde bir kağıda yazıp o kağıdı direk de geçirebilirsiniz. Aksitakdirde, önce çıkış aralığı seçilip çıkış aralığının sol üst hücresine formül girilir ve ardından CTRL+SHIFT+ENTER tuşlarına basarak formülün bir eski dizi formülü olarak girilir. Excel sizin için formülün başına ve sonuna küme ayraçları ekler. Dizi formülleri hakkında daha fazla bilgi için bkz. 4ve 5 Ekim tarihlerinde İstanbul Gelişim Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından öğrenci oryantasyonu kapsamında "Freshers' Week" etkinliği düzenlenecektir. IGUYET 2 romanlardakullanılan bir çeşit anlatım tekniğidir. yazar anlatmak istediklerinin kahramanın kendi ağzından, kafasından geçenler şeklinde okuyucuya verir. kahraman kendi kendisine konusur gibidir fakat düşünceleri düzenlidir. bir psikolojik tahlil anlaticinin hakim baki$ açısıyla uyguladigi'ic Yukarıdakibölüm metnin giriş bölümüdür. Giriş bölümünde Sevinç’in yağmura tutulup hastalandığını anlatıyor. Gelişme Bölümü. Sabahleyin annesi Sevinç’i doktora götürdü. Doktor Sevinç’i muayene etti. Sevinç’e şunları söyledi: -Havalar iyice soğudu. Mevsimlere göre giyinmelisin. Aşı olmalı, dengeli 09Haz.2022 - Özlem Keçeci adlı kişinin Pinterest'te 584 kişi tarafından takip edilen "Okul öncesi gelişim dosyaları" panosunu keşfedin. okul öncesi, okul, faaliyetler hakkında daha fazla fikir görün. Sevgilitakipçilerimiz, sizler için giriş gelişme sonuç kurallarına uyarak yazmış olduğumuz teknoloji ile ilgili kompozisyonumuzun kısa ve uzun versiyonu mevcut. Beğenmenizi umarız, iyi okumalar. Teknoloji; her geçen gün daha da gelişiyor ve gelişmeye devam ediyor. Teknoloji; bizlerin birçok işini kolaylaştırıyor. MWgQk. aynı zamanda "saçık" ise, orji ortamlarına sebep olabilir. mektubun hedefi bir hemcins ise, durum iyice boka sarar. gosterenlerini kaybettigim dusunceyi buldum yuzlerimizin asimetrilerinin ne kadar benzedigini dusunuyordum o kucuk kafede camin onunde seni dinlerken. yuzlerimizin asmetrilerinin benzemesi cok huzunlu/cok korkunc/cok siirsel degil mi, dost?sozcuklerimi yitirdigim, nereye koydugumu bulamadigim zamanlarda dusunce akisimi sakinlestirmek/senin sozcuklerine siginmak/kendi dusuncelerimi sana emanet etmek, artik en yakin arkadasim olduguna isaret ediyor. ama baska bir cok sey daha ediyor. o gece o pubda yuzumu avuclarina alip act-out sinirinda gezdigimizi, sakinlesmem ve rasyonelimi shut down modundan kurtarmam gerektigini soylediginde yuzunde gordugum ozguvenle cok uzun kilometreler gidebilirim. uyum icinde olmak korkutuyor beni. saatlerce klasik muzik dinleyip kitap okurken yanimda olmasindan sikilmadigim hic kimse olmadi cunku bugune kadar. foyles'da yerlere uzanip strauss veya hume uzerine asidik cikarimlar yaparken, hic kimsenin ve herhangi birilerinin ne dusundugunu umursamamamin sebebinin kustahlik oldugunu bilip, bu kustahliga ortak olan/onu cogaltan/yeniden doguran/non-apologetically etrafina bakip kahkahalarla topluma bundan daha iyisini yapip yapamayacaklarini sorarak meydan okuyan toplatilmasi son derece elzem iki genc kadin gorur korktugum kadar korkuyorum senden- inislerimiz ve cikislarimiz urkutuyor beni. dusuncelerim, hicbir kriminal ictihatin reasonable man testini gecemeyecek haldeyken, kutuplarin ikisini birden yakalayip baglayabilecegimi ve birbirinden bir daha asla kopmak zorunda kalmayacagini sana soz verebilmeyi kutuplarimi sana verirdim inan, daha az acitacagini bilseydim. ne daha fazla ne daha az; belki daha syusaydil sadece. ama o iki ucu asla waterloo koprusunde futursuzca kosarken kendimi birakacagimi sandigin zaman gozlerinde okudugum olum korkusunu ben hep icimde tasiyorum sana dair- tipki senin bana dair tasidigin tek basina yasamaktansa, sinirda iki kisi yasamanin enteresanligiyla iciceyiz en yakin arkadasim. korkuyorum senden/benden/kopruden don't know jesus. sevgili en yakınım,duydum ki seni benden çalmak için 2 yıldır uğraşan kaltakla tatile gidiyormuşsun. sana yemin olsun o karıyı denize dökerim. o saçlarını eline veririm. yaparım yakının olm, senin eşinle sen evlenmeden önce ben yiyişmiştim lan. sen de biliyorsun lise de çıkmıştık. yalan söyledim olm, sadece el ele tutuşmamıştık. canım kardeşimsadece tatillerde döndüğüm bu kentte sen sürekli yaşıyorsun. yarın dışarı çıkalım dediğimizde sana sormam, sen mekanları daha iyi bildiğinden gayet doğal. buraya kadar her şey güzel. ama sorarım sana, "değişik" birşeyler yapalım dediğimde " hayvanat bahçesine gidelim bari lan ilkokuldan beri gitmedim" ve " at seyretmeye gidelim, nerde at var, uzun zamandır atlara hasret kaldım" gibi şeyler söyleyip ben sinirlenince " tamam amk gidip bir yerde normal normal kahve içelim oturalım; ben sana farklı şeyler yaşatmaya çalıştım ama sen monotonluğu seçtin!" diye atarlanman hangi kafanın sonucu bunu bana açıklamanı bekliyorum. sevgiler. en güzeli bomboş bir kağıttır. eğer en yakın arkadaşınız ise zaten o bunu anlayacaktır. -dün yazmıştım, bloga aktarmak istedim. dolayısıyla entry tekrar sen var ya,sen hayatımda en yakınım olan tek piçtin. "halley ister misin" diye sorar, evet yanıtını verdiğimde "git al o zaman." derdin. beni siktir et, okulu bile satıp basar giderdin cuma günleri, iddaa kuponu doldurmaya, ardından "piçlere bak, 2 çay içtiler 5 saat oturdular" denilen bir çay dağıldık, üniversite sınavı şimdi bebeler anlamaz, bizim için mevzu öss idi, fakat onlar için isim beş yüz kez değişti. sıkıntıların olduğu belliydi, kırıkkale'de tıp okumaya başladığın gün msn üzerinden kamera aracılığıyla konuşmuştuk, bi internet kafedeydin. dikiş tutturamayıp, yurdumuza döndün. yatay geçiş, cart curt ayarladın bi şekilde ve soluğu mersin'de aldın. ben o sıralar yoktum, sallamıyordum, hatta sallamayan bir ergendim. sonra bir haber geldi sene önce, sen gitmiştin. bir bitmemiş şantiyedeydin, mersin'de. tanıştığımız şehirde. gittin bi sikik mezitli tepesine. buldun bir bitmemiş şantiye ve bıraktın kendini aşağıya. kenan, sen benim lisedeki tek ben senin olmayan doktorluğunun amına koyayım, daha konuşacaktık be kenan. daha çok şey konuşacaktık. o senin yanık olduğun, hesapta kanser merve'nin memesinden, merve'nin kankası dilara'nın beni nasıl siktir ettiğine, lombak dergisinin neden hala çıkmadığına kadar çok şey konuşacaktık. sen osman olacaktın, ben herhangi bir karakter... zamansız gittin piç. seni suçlamıyorum, kendimi suçluyorum. omzuma bir yük daha ekledin lan. çünkü ben kadınlar, içki ve uyuşturucunun dibini yaşamaya çalışırken sen orada yaşam mücadelesi veriyordun. seni hiç siklemedim, suçlu benim asla reddetmedim. eğer ki ölümden sonra bi hayat varsa ve sen bunları okuyabiliyorsan, tebessüm etmeni tek bir şekilde sağlayabilirim piç kurusu dilara'ya gömçürdüm. iyi bak lan ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. "Sınav" İle İlgili Giriş, Gelişme ve Sonuç Bölümleri Bulunan Hikaye Yazınız . Günlerden cumaydı . Üniversite sınavı yaklaştığı için çok heyacanlıyor bir o kadar da mutlu oluyordum . Çünkü yıl boyunca çalışmaktan yorulmuştum ve artık biraz da olsun rahatlayacaktım . Üç çocuklu bir ailenin küçük çocuğuydum . Ablam öğretmen , abim ise avukat olmuştu . Ben ise sınavı kazanarak iyi bir eczacı olmak istiyordum . Annem yıl boyunca çalışmamın karşılığını almam için bana dua ediyor ve rahat olmam gerektiğini tembih ediyordu . Babam ise altı üstü sınav rahat ol , çok fazla stres yapma diyordu . Yıl boyunca ne çalışmıştım ama . Çünkü bu yıl sınava gerçekten çok iyi hazırlanmıştım . Sınava hazırlanacağım yer evimize uzak olduğu için o gün sınava araba ile gidecektik . Arabayı babam sürecekti. Sabah erkenden kalktık . Annem kahvaltıyı hazırlamış , çayı kaynatmış ve çayın o mis kokusu evi sarmıştı. Babam ile birlikte kahvaltımızı bitirdikten sonra yola koyulduk . Yolda da hayaller kurmaya devam ediyordum. Araba ile giderken bir anda büyük bir ses ile irkildik . Kaza yapmıştık . Hem de hiç olmayacak bir günde . Arkadan gelen bir sürücü dikkatsizlik yüzünden bize çarpmıştı . Neyse bize ve o kişiye bir şey olmamıştı . O arada Polis de geldi , tutanaklar tuttu fakat bu arada zaman da geçiyordu. Sınava yetişemeyeceğim diyerek o kadar çok korkuyordum ki babama; hadi artık baba daha sonra devam edin bu işlere dedim . Babam hemen tamam dedi . Arabaya bindik ve sınav yerine geldik . Sınav yeri mahşer kalabalığıydı . Allah’tan sınava yetişebilmiştim . Sınav saati geldi ve sınava girdim . Sınavım çok güzel geçti ve sınavdan gülerek ayrıldım . Daha sonra sınav sonuçları açıklandı ve istediğim bölüm olan eczacılığı kazandım . Eğer o gün sınav yetişemeseydim belki gelecek yıla daha düşük bir puan alabilirdim fakat çok şükür korktuğum olmadı . Giriş Tarihi 1540 Bir metnin bölümlerine giriş aşamasında göz önünde bulundurulması gereken bazı kurallar vardır. Giriş bölümünde konuyla ilgili anlatılmak istenen ifade edilirken, gelişme bölümünde örneklere yer verilir, sonuç bölümü ise genellikle daha kısa ve konuyu bitirmeye dayanır. 5. Sınıfların araştırma konusu olan metnin bölümleri ile alakalı bilinmesi gerekenleri gelin hep birlikte inceleyelim. İşte tüm detaylar… GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ METNİN BÖLÜMLERİ KONU ANLATIMI Paragraf; giriş, gelişme ve sonuç olarak 3 bölüme ayrılmaktadır. Paragrafta yer alan ilk ve son cümle benzer niteliklere sahip değildir. Yazıda ya da bir konuda cümlelerin bulundukları yerler kendine özgüdür. Yargının birbirine bağlı bir biçimde anlatılması dolaylı olarak okuyucu ya da dinleyicinin konuyu en iyi şekilde anlamasını sağlar. Metnin bölümleri yazıların olmazsa olmazları arasında yer alır. Her bir bölümde yazının değişik yönleri ele alınır ve karşı tarafa aktarılır. Öyleyse metin bölümlerini ayrı ayrı inceleyelim. GİRİŞ BÖLÜMÜ Giriş bölümüne başlamak için öncelikle bir konu belirlenmesi gerekir. Belirlenen konu ile alakalı açıklayıcı bir ya da birkaç cümle kurulur. Henüz konuya yeni giriş yaptığınızdan dolayı da tamamen bağımsız bir bölümdür. Ancak arkasından gelecek cümlelerin bir bağlantısının olduğu unutulmamalıdır. Örnekler ve açıklamalara giriş bölümünde yer verilmemektedir. Giriş bölümünde göze çarpan hususlar şunlardır; Konunun tam olarak ortaya koyduğu bir cümledir. Düşünce ve dil bakımından ardından gelen cümleler ile ilişkilidir. Konu hakkında tüyolar verir. Sonuç olarak, böylece, çünkü, özetle gibi ifadeler giriş bölümünde kullanılmaz. Genellikle karakterlerin konu alındığı giriş bölümüne verilebilecek örnek cümleler şöyledir; Bundan çok uzun seneler önce ormanda oldukça geniş bir tavşan ailesi yaşarmış. Bir kedi arkadaşlarına sürekli ne kadar güzel olduğundan söz edermiş. Hiç kimsenin güzellik konusunda onu geçemeyeceğini söylermiş. Türk şiirinde kullanılmamış birçok ölçü vardır. GELİŞME BÖLÜMÜ Bu bölüm giriş bölümünün devamı niteliğini taşımaktadır. Gelişme bölümünde düşüncelerin daha açık bir hal alması adına öyküleme, betimleme, tanık gösterme, açıklama ve karşılaştırma gibi düşünce geliştirme yolları ve anlatım tekniklerinden faydalanılır. Giriş bölümünde ortaya konan düşünce gelişme bölümünde takip edilir, desteklenir ya da ispatlanır. İfade edilen düşünceyi ispatlamak ve geliştirmek için düşünce geliştirme yolları kullanılır. Gelişme bölümünde; ama, ancak, çünkü, öyle ise, bu görüşe göre gibi cümleler dikkat çeker. Gelişme bölümü hakkında bazı tüyolar ise şu şekildedir; Bir hikaye, yazı ya da öyküleyicinin en uzun kısmını oluştururlar. Bu bölümde okuyucunun merakı uyandırılır. Gerektiği takdirde sayısal veriler ve karşılaştırmalar bu bölümde yapılabilir. Okuyucu bu bölümde sonuç olarak neler olabileceği konusunda tahmin yürütebilir. Örneğin; Çay, Türk Toplumunun sevdiği içeceklerin başında gelmektedir. Neredeyse günün her saati çay yanı başımızdadır. Söz gelimi kahvaltıda çay içer, yorulunca çay molası verir, neşelenince keyif çayı içer, misafir gelince çay ikram ederiz. Çayın tadı damağımızdan hiç eksik olmaz. Yukarıdaki, metinde ilk cümlede verilmiş olan konu detaylı bir şekilde açıklandığı için gelişme bölümü olduğunu anlamak mümkündür. SONUÇ BÖLÜMÜ Bu bölüm giriş ve gelişmeye bağlanır. Ana düşünce kısa bir şekilde belirtilir. Sonuç bölümünde detaylı olarak ele aldığınız düşüncelerin ana fikri ortaya konur ve anlatılmak isteneneler birkaç cümle ile özetlenmelidir. Kısacası yazının son cümlesindeki yargı burada biter, bu da farklı bir cümleye ihtiyaç olmadığını gösterir ve anlatılanlar son cümleler ile sonuca bağlanır. Sonuç bölümünün özellikleri şöyledir; "Demek ki, sonuç olarak, kısacası " gibi son noktayı koyan kelimelere bu bölümde yer verilir. Yalın ve kısa bir biçimde gelişme bölümünde anlatılanlar burada bir sonuca bağlanmalıdır. Sonuç bölümü için uygun örnekler ise şu şekildedir; Kısacası nitelikli bir sanat eseri, onu üreten kişiyi ölümsüz kılar. Sonuç olarak şiir, ahenk ve içerik unsurlarının bir bütün halidir. Bazen de yazar, ana düşünceyi başta ya da sonda vermek yerine bunu son cümleye bırakabilir. Bu nokta da sonuç cümleleri yazıda anlatılanı tek bir yargıyla bir araya getirip ana düşünce cümleleri olabilmektedir. ÖZEL MEKTUP Akraba, arkadaş, dost, tanıdık, meslektaş vb. olmaları yönüyle aralarında ilişki bulunan kişilerin birbirlerine yazdıkları mektuplara özel mektup denir. Özel mektuplarda kurumsal ilişkiler, resmî konular değil, sadece alıcıyı ve göndericiyi ilgilendiren özel konular ele alınır. Özel mektuplar, birbiriyle konuşma ihtiyacı hisseden kişilerin karşılıklı konuşmalarının mümkün olmadığı durumlarda başvurdukları tek taraflı bir konuşma gibidir. Mektubu, konuşmadan ayıran temel fark, dönütün geri bildirimin ya geç gelmesi ya da hiç gelmemesidir. Bir konuşma esnasında konuşan kişilerden biri bir şey söylediği ya da sorduğu zaman, diğer kişi de ona karşılık diyalog verir ve konuşma bu şekilde sürüp gider. Mektupta böyle bir durum söz konusu olamaz. Bir mektubun dönütü, o mektuba cevap olarak yazılacak başka bir mektuptur. Özel mektuba konu yönünden bir sınır çizilemez. Dostlar, arkadaşlar, akrabalar vb. arasında konuşulabilecek her tür konuda özel mektup yazılabilir. Ele alınan konunun niteliği ve mektubun göndericisi ile alıcısının birbirlerine karşı özel durumları, mektubun dil ve anlatım özelliklerini belirleyen ana etkenlerdir. Her mektup aynı üslupla yazılmaz. Söz gelimi sevinçli bir haberin verileceği bir mektupla üzücü bir olayın anlatılacağı bir mektup aynı üslup özelliklerini taşımaz. Benzer bir durum, aynı konuda farklı kişilere yazılmış mektuplar için de söz konusudur. Üniversite sınavında tıp fakültesini kazanan bir gencin bu haberi vermek için mektup yazdığı kişilerden biri, doktor olmak istemesine karşın ailevi sorunlardan ötürü eğitimini yarım bırakmış bir çocukluk arkadaşı; bir diğeri de mesleği doktorluk olan bir amcasıysa, bu mektupların üslup özelliklerinin, hitap ve ifade tarzlarının birbirinden farklı olması son derece doğaldır. Özel mektuplarda konu dışına çıkılmamalı, alıcıyı ilgilendirmeyecek ayrıntılara yer verilmemelidir. Duygu ve düşünceler; kısa cümlelerle, duru, yalın, özentisiz, içten ve anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Özel mektubun, değerini ve etki gücünü içtenlikii bir anlatımla oluşturulmasından alan bir metin türü olduğu unutulmamalıdır. Öğretici metinler çoğunlukla giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Mektuplarda giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin olmasını, bir zorunluluk değil, anlatmayı ve anlamayı kolaylaştıran yapısal bir düzenleme olarak görmek daha doğrudur. Giriş bölümü, mektubun yazılış nedeninin belirtildiği bölümdür. Bu neden, genellikle özlem ve merak bildiren cümlelerle ortaya konur. Gelişme bölümü mektupta asıl anlatılmak istenenlerin ortaya konduğu, ayrıntılara girildiği bölümdür. Bir mektupta birden çok konu üzerinde durulabilir. Böyle bir durumda konudan konuya atlanmamalı, her konu ayrıntılarıyla ortaya konduktan sonra ayrı bir konuya geçilmeli, her konu ayrı bir paragrafta ele alınmalıdır. Mektup sevgi, saygı ve iyi dileklerin bildirildiği sonuç bölümüyle tamamlanır. Mektupların bir araya getirilerek kitaplaştırmasının hem Doğu hem de Batı edebiyatlarında çok eskilere dayanan bir geçmişi vardır. Mektupların eski edebiyatımızdaki kitaplaştırılma süreci, münşeatlar ve mektubatlar aracılığıyla ilerlemiştir. Münşeat, farklı konularda düz yazıyla oluşturulmuş metinlerin bir araya getirildiği eserlerin genel adıdır. Münşeatlarda özellikle süslü nesirle oluşturulmuş tarih, tasavvuf metinlerine ve mektuplara yer verilmiştir. Mektubatlar ise sadece mektuplardan oluşan eserlerdir. Özel mektupların kitaplaştırması süreci Tanzimat’la birlikte hız kazanmış; günümüze kadar birçok kişinin özel mektupları, bu mektupların alıcıları ya da araştırmacılar tarafından bağımsız eserlerde bir araya getirilmiştir. Kendi yazdıkları mektupları kitaplaştıran yazarlar da vardır. Özel mektuplarda konunun içeriğine göre dil farklı işlevlerde kullanılır Dil; olay, durum, kişi vb. ile ilgili gerçek bilgilerin aktarıldığı, bunlarla ilgili haberlerin verildiği bölümlerde göndergesel işlevde; ele alınan konuyla ilgili duygu ve heyecanların dile getirildiği, öznel değerlendirmelerin yapıldığı bölümlerde heyecana bağlı işlevde; göndericinin alıcıdan bir şeyler yapmasını istediği bölümlerde ise alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır. Özel mektupların biçim özellikleri şunlardır 1. Mektup, temiz ve düzgün bir kâğıda, siyah ya da mavi mürekkepli bir kalemle yazılır. Günümüzde mektupların bilgisayarla yazılması hoş karşılansa da en doğrusu özel mektubun elle, mümkünse el yazısıyla yazılmasıdır. Mektup kâğıdının beyaz ve çizgisiz olması gerekir. Renkli ve süslü kâğıtlara mektup yazmak, mektup yazımında kurşun kalem ve renkli kalem kullanmak doğru değildir. 2. Mektubun yazıldığı yer ve tarih, kâğıdın sağ üst köşesine yazılır. Adana , 12 Mart 2013 Çorum, 17 Ağustos 2013 3. Mektup bir hitap sözüyle başlar. Bu hitap, mektup yazılan kişiyle mektubu yazan kişi arasındaki özel durum dikkate alınarak belirlenir. Hitap sözünün, tarih ve yerin yazıldığı hizadan biraz aşağıda, sol üst köşede satır başı yapılarak yazılması gerekir. Hitaplarda her kelime büyük harfle başlar ve hitap sözünden sonra virgül konur. • Sevgili Kardeşim, • Aziz Dostum, • Değerli Arkadaşım, 4. Mektubu yazan kişinin ismi ve soy ismi, mektubun sağ alt köşesine yazılır; imza, ismin ve soy isminin yazıldığı yerin altına atılır. 5. Mektubu yazan kişinin adresi sol alt köşeye yazılır. Adres bildirmek, her mektup için zorunlu değildir. Adres, mektup yazanın adresinin bilinmediği ya da bilinen adreste bir değişiklik olduğunda yazılmalıdır. Sürekli mektuplaşılan bir kişiye her mektupta aynı adres bilgilerini bildirmek doğru değildir. 6. Yazımı tamamlanan mektup, temiz bir zarfa konur. Gönderenin adresi sol üst köşede, alıcının adresi ise sağ alt köşede yer alacak şekilde yazılır. Adreste yer alan her kelime büyük harfle başlar ve adres bilgileri okunaklı bir yazıyla yazılır. Bazı özel mektuplarda akraba, dost ve arkadaşların günlük konuşmalarında ele alınabilecek konular değil de belli bir uzmanlık alanıyla ilgili özel konular ele alınır. Edebî mektup, felsefi mektup, düşünsel mektup gibi isimler alan bu tür özel mektuplar, kişiden kişiye gönderilmeleri ve özel mektupların biçimsel özellikleri taşımaları yönüyle diğer özel mektuplarla benzerlik gösterir. Aralarındaki temel fark, bu mektuplarda kişisel konuların yanında düşünsel ve edebî konuların da ele alınabilmesidir. Konu düşünsel içerikli olunca, anlatım da ister istemez bundan etkilenmekte ve diğer özel mektuplarda görülen içten anlatım bu mektuplarda giderek kaybolmaktadır. Bu tür metinlerde çoğunlukla ciddi, bazen de yapmacıklı, süslü ve kapalı, kimi zaman da yoğun bir anlatım vardır. Bu anlamda edebî ve felsefi içerikli özel mektuplar, düşünürlerin ve edebiyatçıların, uzmanı oldukları alanlardaki ciddi konuşmalarına; diğer özel mektuplar ise dost, arkadaş ve akrabaların samimi konuşmalarına benzetilebilir. Özel mektuplarda kullanılan anlatım türleri, ele alınan konuya göre farklılık gösterir Akraba, dost vb. olmaları yönüyle aralarında yakın ilişki bulunan kişilerin birbirlerine mektuplarda daha çok söyleşmeye bağlı anlatım, açıklayıcı anlatım, öyküleyici anlatım, emredici anlatım kullanılırken edebiyatçıların ve düşünce adamlarının birbirlerine yazdıkları edebî ve felsefi içerikli özel mektuplarda bu anlatım türlerinin yanında tartışmacı, öğretici ve kanıtlayıcı anlatım türleri de kullanılabilir. ÖZEL MEKTUP ÖRNEĞİ – 1 Aşağıdaki mektup, Sultan Abdüimecid’in torunu Naciye Sultan tarafından, kocası Enver Paşa’ya yazılmıştır. İstanbul, 14 Ağustos 1920 Enver, Mektuplarını aldım. Cidden bana uzun mektup yazmak için kendini üzüyorsun. Afiyet haberin, kâfî. Hayır Enver! Ben senden daima hakikati duymak isterim. Evet, sensiz geçen acı günlerimde daha mesut idim. Oh! Yâ Rab! Şimdi bütün ıstıraplarımdan daha acı olan hakikat Evet Enver, beni sevmiyorsun, inkâr mı ediyorsun? Yok Enver! Bana hıyanet eden gözlerin söyledi. Her hafta mektuplar ile nasıl zaman geçirdiğimi yazmamı, yazmaz isem güceneceğini söylüyorsun. Peki, fakat sen bunları görmemek, duymamak için izdirâlarınla yatakta bırakarak benden kaçmadın mı? Oh! Enver! Biraz olsun zavallı hasta kadına acı! Onun günahı yalnız seni delicesine sevmek. İşte bu resim sensiz ne yaptığımı söyleyecektir. Oh! Yâ Rab! Neler yazıyorum! Hayır Enverciğim, beni hiç düşünme. Allah’a hemen her an senin için yalvarıyorum. Var ol Enverciğim. Doktorlar hastalığımın bir haftaya kadar geçeceğini söylüyorlar. Hayvana da binmeme müsaade verdiler. Yüzüğe de çok teşekkür ederim. Bak cici kâğıdımla ilk defa olarak sana yazıyorum. Aman Mahpeyker bebeğini çok seviyor. Beraber geziyorlar. Türkan da mahzun mahzun çıplak bebeği ile yalnız oturuyor. Çok iyidirler. Zavallı Mahpeykercik sabahları “Baba” diye odama geliyor ve beni ağlatıyor idi. Sonra senin yine geleceğini, bebek almak için gittiğini söyleyerek beni öpüyordu. Şimdi “Baba” diye odama gelmiyor. Of Enver! Allah aşkına beni uzun zamanlar yalnız bırakma. Artık sensiz yaşayamam. Ölürüm. İnsanlardan nefret ediyorum. Saadetlerini göstermek için gözyaşlarıma gülüyorlar. Yâ Rab! Benim günahım ne? Dünyaya yalnız ağlamak için mi geldim? Enver, sensiz her şey çirkin. Müzik… Onu hiç hiç duymak istemiyorum. Yavrularımızı da sevmiyorum. Senden uzak bulunmama sebep olanın, onlar olduğunu düşündükçe zavallı yavrucuklarımı üzmek, ağlatmak istiyorum. İki gözüm! Vallahi kendime mâlik değilim. Teessürden ne yazdığımı bilmiyorum. Emin ol, seni müsterih etmek için bütün kederlerimi unutmaya çalışacağım. Bütün kalbimle muvaffakiyetini Allah’ımdan temenni eder, güzel ellerinden, yüzünden öperim sevgili Enverciğim. ÖZEL MEKTUP ÖRNEĞİ – 2 Aşağıdaki mektup, Enver Paşa tarafından Naciye Sultan’a yazılmıştır. Yine bugün size mektup göndermek için bir fırsat çıktı. Bu suretle seni ve çocuklarımı kucaklayıp bağrıma basarak bayramınızı tebrik ettiğimi ve inşâallah böyle ayrı olarak bir daha böyle bayramlar geçirmememizi Allah’tan dilediğimi yazarım. Kâmil’e gönderdiğim mektuplardan, cicim, buradaki işlerim hakkında malumat alırsınız. Bu suretle işler epey yolunda gitmektedir. Dün sabah bayram namazını burada mevcut iki camiden bize yakın olanında kıldık. Halkın gösterdiği muhabbet cidden fevkalâde idi. Pek müteessir oldum. Cicimin görmesini pek isterdim. Naciyeciğim! Ah, hep senin için düşündüklerimi bilsen! Acaba bir gün bütün dünyayı ayaklarının altına getirip yığamayacak mıyım? Burada usulünce camide toplandıktan sonra dışarı çıkıldı. Sonra beş yüz metre kadar mesafeden tekbir getirilerek içeri girildi. Namazdan sonra artık evinde çay içmeyi rica eden edene… Nihayet eve geldik. Ziyafete Afganlılardan, Acemlerden tutun da birçok halk gelmişti. Onlarla görüştüm. Fakat aklım fikrim hep sende olduğu için doğrusu pek dalgın ve durgun idim. Öğleden sonra büyük bir ziyafet verildi. Burada bütün Afganistan, Buhara, Hiyve, İran, hülasa hemen bütün şark-İslâm milletlerinden vekiller vardı. Birçok sözler söyendi. Hep ümit ettiğim surette… islâm’ın iyiliğe doğru gitmeyi düşündüğünü görüp sevindim. Ah Naciyeciğim! Sen burada bulunup bu heyecanlı cemiyeti görmeliydin. Hepsi sizin ne vakit Moskova’ya geleceğinizi soruyorlar. Nutuklara bana karşı yazılmış bir nutukla başlandı. … Naciye! Bütün iyiliklerin senin sayende olduğunu unutmazsın. Hatırlıyorsun değil mi? Bu defaki seyahatime senin talihine çıktım. İnşâallah şimdi devam ettiği gibi gidecek ve neticede de İslam kazanacaktır. Tabii o vakit cicim de lâyık olduğu mevkiye çıkmış bulunacaktır. Ah! Naciyeciğim! Senden hâlâ haber yok, Sami Bey’den mektup aldığım halde senden henüz hiç ses yok. Moskova’ya vusulümü telgrafla bildirmiştim. Birçok mektuplar yazdım. Bana Alman kuryesi ile sonra Rus kuryesi ile her hafta iki defa mektup göndermek mümkün. Fakat siz hâlâ hiç bir lütûfta bulunmuyorsunuz. Artık stirham ederim bu kadar sükûtu bırakıp biraz da beni, senin için çarpan ve yalnız senin için oynayan kalbi lüşününüz de biraz merhamete geliniz. Naciyeciğim! Darılma! Fakat nedir? Böylece beni cezalandırmak mı stiyorsun? Şimdi posta kapanmak üzeredir. Zira birdenbire burada Üçüncü Entemasyonel Reisi … Zinoviyef e hareket edeceğimi söylediler, inşâallah iyi olur diyorum. Senin talihine imanım kavidir. Böylece bu seyalatte de muvaffakiyet olacaktır. … öper, koklar, çocuklarımla beraber kucaklarım; kalbime basarım. Ruhum! Üzülme, eğlen! Ben senin müsterih olduğunu düşündükçe tabii müsterihim.

arkadaşa mektup örnekleri giriş gelişme sonuç